2. Kez Agroexpo İzmir Fuarındayız
Yenilikçi Ürün ve Hizmetlerimiz ile Sektördeki Öncülüğümüzü Sürdüreceğiz
Syngenta Bitki Koruma ve Tarla Bitkileri bölümü, bu yıl ikinci kez İzmir Tarım Fuarı’na katıldı. Tarım Gündem Dergisi olarak standında ziyaret ettiğimiz Syngenta Bitki Koruma Pazarlama Müdürü Hüseyin Gül’e, 2020 yılı hedefleri ve Syngenta olarak faaliyetleri hakkında sorular sorduk. Aldığımız yanıtlar şöyleydi…
Tarımda zorlukların devam ettiği bir yıl olarak 2019, Syngenta açısından nasıl bir yıldı?
2019 yılı, Syngenta olarak bizim için gerek organizasyonel gelişim, gerekse yıllık iş hedeflerine ulaşım açısından çok önemli bir yıldı. Aslında genel anlamda Türkiye’nin seçim atmosferinde yıla başlamasıyla birlikte, global ekonomik dalgalanmaların da yaşandığı bir yıl oldu. Syngenta olarak biz, bu zorlukları tahmin ederek yıla başladık. Ancak bunun ötesinde fırsatların da olabileceğini öngördüğümüz için, organizasyonel yapımızda ve iş modelimizde hızlı adaptasyon sağlayarak başarılı bir yıl geçirdiğimizi söyleyebilirim. Yılın sonunda da planlamış olduğumuz hedeflere ulaşmış olmanın gururuyla yılı kapattık. Şimdi tabii ki odağımız 2020 yılı. Biz bu yılı, 2019’un gelişim alanları ve katkıları ile birlikte momentumun hızlanacağı bir yıl olarak değerlendiriyoruz. Bu doğrultuda da yapımızı ve planlarımızı güncelleyerek 2020 yılına güçlü bir başlangıç yaptık. Şubat ayında katıldığımız İzmir Tarım Fuarı’nda da bu gücümüzü paydaşlarımızla paylaşıyoruz.
Syngenta olarak sektörde yeniliklere öncülük eden bir firmasınız. Bu bağlamda 2020 yılında ne gibi yeniliklerle sizi takip edeceğiz?
2019 yılından 2020 yılına geçerken iş modelimizi biraz güncelledik. Tohum ve bitki koruma çözümlerimizin özelleşmesini, operasyonel olarak tohum ve ilacın kendi mecrasında odaklanabilmesini sağlamak adına organizasyonel Yenilikçi Ürün ve Hizmetlerimiz ile Sektördeki Öncülüğümüzü Sürdüreceğiz bir gelişime gittik ve iş modelimizi buna göre düzenledik. 2020 yılında bu momentumla, tüm tarım sektörüne çok daha pozitif şekilde ürün ve hizmetlerimizi ulaştıracağımızı düşünüyorum. Tabii ürün ve hizmetlerimizi etkili şekilde müşterilerimize ulaştırırken, birtakım yeni çalışma alanları oluşturmaya da devam ediyoruz. Bu yeni çalışma alanlarının başında dijitalleşme geliyor. Dijital tarım ve dijital projeler olmak üzere, her iki alanda da önemli bir gelişim kaydediyoruz. Üç yıl önce çalışmaya başladığımız bu alanda, 2020 yılında hızımızı daha da arttıracağız. Hayata geçirdiğimiz dijital uygulamalar ile iş yapış şeklimizi geleneksel yöntemlerden daha hızlı etkili ve hızlı sonuca giden bir modele dönüştürdük. Bu yenilikçi ürün ve hizmetlerimiz ile Türk tarımındaki liderliğimizi korumaya devam edeceğiz. Sözünü ettiğim yeniliklerden biraz bahsetmek istiyorum. Örneğin web sitemizi ziyaret eden kişilerin hızlı yanıt alabileceği bir hizmet olan, chatbot dediğimiz dijital aracımızı hayata geçirdik. Ayrıca yabancı ot tanımlama sistemi üzerine kurulan bir modülü de yine web sitemizi ziyaret eden kullanıcılarımızın hizmetine sunduk. 2020 yılı süresince iki farklı dijital uygulamayı da sektörümüzle tanıştırmayı hedefliyoruz. Bunun yanı sıra dijital tarım alanında da çalışmalarımız var. Belli hedef ürünler özelinde, model bazlı uygulamaları üreticilerimizin bilgisine sunuyor olacağız. Destekleyici programlarla, üreticilerimizin riskleri yönetme becerilerine, kaliteli ürün ve rekabet avantajı elde etmelerine katkı sağlamak istiyoruz.
Syngenta, her zaman belli misyonları üstlenen ve bu doğrultuda çalışmalarına devam eden bir firma oldu. Bu anlamda sorumluluk hissettiğiniz alanlar nelerdir?
Syngenta olarak üreticilerimizin refahını arttıracak, kaliteli ve verimli ürün almalarını destekleyecek yenilikçi ürün ve hizmetleri getirme taahhüdümüz var. Bu taahhüt kapsamında Türkiye dahil olmak üzere, tüm dünyada uyguladığımız bir plan var ve biz buna Good Growth Plan (beraber büyüme planı) diyoruz. Bu plan, 6 temel alan üzerinde odaklanarak oluşturuldu. Bu alanlardan ilki, biyoçeşitliliğin zenginleşmesine yardımcı olmak. İkincisi; küçük çiftlik sahiplerini güçlendirmek. Endüstriyel büyük işletmeler sektördeki varlığını güçlendirirken küçük işletmelerin de üretimde kalmasının önemli olduğunu düşünüyoruz ve bunu dünya genelinde destekliyoruz. Üçüncü alan, daha fazla tarım arazisi kurtarmak. Tarım arazilerinin üretimden çıkması gibi önemli bir tehditle karşı karşıyayız. Bu arazilerin üretimde kalmasını destekleyecek, örneğin erozyonu önleyecek bir takım bilgilendirme sistemleri gibi, üreticinin tarım alanlarını korumasını sağlayacak çalışmalar yapıyoruz. Dördüncü alan, gerek çalışanlarımız gerekse üreticilerimiz olmak üzere hepimiz için güvenlik. Gerekli güvenlik önlemlerini alarak insanların üretim esnasında yaşayabileceği riskleri bertaraf ediyoruz. Beşinci alan, her çalışanla eşit ve adil ilgilenmek. Üretimdeki kişilerin her türlü haklarının korunmasını destekliyoruz. Son alan ise, ürünleri daha güvenli ve verimli hale getirmek. Dünya nüfusunun hızla artıp 2050 yılında 9 milyara ulaşacağı öngörülüyorken, tarım alanlarının korunmasının yanı sıra birim alandan daha fazla ürün almamız gerekiyor. Bunun için tohumdan hasada kadar, ürünlerin verimini destekleyecek yenilikçi ürünler geliştiriyor ve bu alanda yatırım yapmaya devam ediyoruz. Syngenta olarak faaliyet gösterdiğimiz alanda sorumluluklarımız olduğunu düşünüyoruz. Hepimiz aynı gökyüzünün altında yaşıyoruz ve burada temiz suya, güvenilir gıdaya ihtiyacımız var. Ancak bunun gelecek nesillerin de temel hakkı olduğuna inanıyoruz. Gelecek nesillere üretebilirlik ve erişebilirlik fonksiyonlarının taşınması ise bizim ödevimiz. Dolayısıyla, sürdürülebilir üretim ve iş yapış şekli Syngenta’nın temel stratejileri arasında yer alıyor. Bu anlamda tüm paydaşlarımızda bu farkındalığı oluşturmak ve çalışmaları yürütmek önemli aktivite alanlarımızdan biri.
2020 yılında yeni ürünleriniz olacak mı?
Syngenta olarak sahip olduğumuz ürün gamı açısından oldukça zengin bir firmayız. Tarla bitkileri ve sebze tohumları, tohum koruma ilaçları, bitki koruma ürünleri gibi tarımsal çözümlerin yanı sıra endüstriyel alanlarda, ev haşere grubu ilaçları da dahil olmak üzere geniş çözümlere sahibiz. Ancak yenilik arayışından da asla vazgeçmiyoruz. Büyüme alanları olarak değerlendirdiğimiz stratejik alanlar var. Örneğin biostimülant grubu ürünleri çok önemsiyoruz. Bu ürünler, bitkinin bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalık ve zararlılara karşı direncini arttırıyor. Aynı zamanda daha iyi kök ve yaprak yapısıyla daha dinç bir bitki yetiştirilmesini sağlıyor. Bu alanda halihazırda İsabion isimli bir ürünümüz var. “Benzersiz etkisiyle ürününüze değer katar” mesajı ile sunduğumuz bu ürünün yanı sıra yenilikçi ürünler geliştirmeye devam ediyoruz. Yine çalışmalarına üç yıl önce başladığımız diğer bir yenilikçi ürün olarak biopestisit getiriyoruz. Organik tarımda da kullanılabilen formülasyonlara sahibiz. Yakın gelecekte ise biyolojik ürünler kategorisinde fungusit ve insektisitler getiriyor olacağız.
Bu yıl Agroexpo İzmir Fuarı’nda katılımcı olarak ikinci yılınız. Fuar ile ilgili gözlemleriniz nelerdir?
Syngenta olarak biz, İzmir merkezli bir firmayız. Genel müdürlüğümüz burada ve amacımız ‘’Türkiye’den dünyaya, dünyadan Türkiye’ye’’ mesajını iletmek. Dolayısıyla bu fuar özelinde ‘’İzmir’den dünyaya, dünyadan İzmir’e’’ vizyonuna sahibiz. Bu doğrultuda 2019 yılındaki daveti değerlendirerek fuara katılım kararı aldık. Bu kararla birlikte fuar açısından arzu ettiğimiz gelişimi de görüyoruz. Sektörden başka paydaşların da burada olmaları bizi mutlu ediyor. İzmir Fuarı’nda özellikle yeni ürünlerimizi üreticilerimizle tanıştırma fırsatı yakalayarak hedef kitlemizle bir araya geliyoruz. Bu anlamda da İzmir fuarı, beklentilerin ötesinde bir sonuç sağlıyor. Dilerim uzun yıllar, beraber daha da gelişerek nice fuarlar geçiririz.