Avrupa Yeşil Mutabakatı (The EU Green Deal) AB ve Türkiye’ye Yansımaları
Avrupa Yeşil Mutabakatı (The EU Green Deal) AB ve Türkiye’ye Yansımaları
11 Aralık 2019'da Avrupa komisyonu, AB'yi 2050 yılına kadar iklim açısından “karbon nötr” (sıfır emisyon) ilk kıta yapmak amacıyla Avrupa Yeşil Mutabakatı'nı duyurmuştur. Avrupa Yeşil Mutabakatı, Avrupa ve dünyaya varoluşsal bir tehdit olan iklim değişikliği ve çevresel bozulmanın artan zorluklarıyla mücadeleye yönelik, AB'nin 6 önceliğinden biridir. İklim korumasını teşvik etmek ve biyolojik çeşitliliği korumak, Avrupa'ya temiz enerji sağlamak, sürdürülebilir bir endüstri oluşturmak, kirliliği ortadan kaldırmak, çevre dostu hareketliliği geliştirmek ve büyük ölçekli sürdürülebilir tarım oluşturmak için 8 alanda hedefler ve önlemler belirlenmiştir. AB'nin 2050 yılına kadar iklim nötrlüğüne ulaşmasına destekleyici olacak stratejilerden biri de "tarladan çatala" stratejisidir. Gıda güvenliği ve güvenliğine ek olarak, bu stratejinin ana hedefleri şunlardır: yeterli, uygun fiyatlı ve besleyici gıda sağlamak; pestisit, antimikrobiyal ve gübre kullanımında önemli ölçüde azalma ve organik tarımda bir artış yoluyla sürdürülebilir gıda üretimini sağlamak; daha sürdürülebilir gıda tüketimini ve sağlıklı beslenmeyi teşvik etmek; gıda kaybını azaltmak ve tedarik zincirinde gıda sahtekarlığıyla mücadele etmektir. Teklif edilen Avrupa İklim Yasası, ekonominin ve toplumun tüm sektörlerinin 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine katkıda bulunmasını sağlamayı amaçlamakta ve bu hedefe yönelik ilerlemeyi değerlendirmek amacıyla bir çerçeve sunmaktadır. Bu konu özelinde, 2030 için 1990'a kıyasla AB en az %55'lik yeni bir net emisyon azalımı hedefi önermektedir.
Hedeflere ulaşmak ve önlemleri uygulamak için AB, 2021'den 2027'ye kadar mevcut yaklaşık 1 trilyon Euro'luk yatırım yapmakta ve çok sayıda düzenleme ve kanunu milli ve yerel olarak uygulamaya koymaktadir. Finansman ve sübvansiyonlar yoluyla bu buyük bir bütçe, sürdürülebilir bir ekonomiyi güçlendirecek ve Avrupa pazarında yeni iş alanları açacaktır. Sürdürülebilir teknolojileri teşvik ederek ve yeni satış pazarları açarak bu hedeflere ulaşmayı hedefleyen Yeşil Mutabakatı, çevre sektöründeki tüm şirketler için büyük bir büyüme fırsatıdır.
Yeşil Mutabakatına ilişkin düzenlemeler ve politikalar, yalnızca AB sınırları içindeki ülkelere değil, aynı zamanda AB ile tüm ekonomik ve ticari ortaklara da uygulanmaktadır. Diğer bir deyişle, Avrupa yeşil mutabakatı’nın AB ile güçlü ekonomik ilişkisi olan diğer ülkeler üzerinde mutlaka etkisi olacaktır. Bu ülkeler arasında 6. sırada yer alan Türkiye AB'nin en önemli ticaret ortaklarından biridir. Öte yandan AB, Türkiye'nin en büyük ithalat ve ihracat ortağı ve aynı zamanda ana yatırım kaynağıdır. Türkiye'nin ithalatının yaklaşık %33.4'ü AB'den gelmekte ve ülkenin ihracatının %41.3'ü AB'ye gitmektedir. AB ile Türkiye arasındaki toplam mal ticareti 132.4 milyar Euro'ya ulaşmıştır. Avrupa yeşil mutabakatı’nın AB ile Türkiye arasındaki bu ekonomik ilişki üzerinde kendi etkisinin olması beklenmektedir.
Coğrafi konumu nedeniyle iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkeler arasında yer alan Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik politika ve düzenlemelerini revize etmekte ve karbon emisyonlarının azaltılması talebine uyum sağlamaya çalışmaktadır. Ayrıca, AB ile olan önemli ticari ilişkisini korumak için Türkiye, Avrupa'yı 2050 yılına kadar iklim açısından nötr ilk kıta yapma hedefi doğrultusunda daha sürdürülebilir, daha yeşil bir ekonomiye geçişi güçlendirmek amacıyla kendi Yeşil Mutabakatı eylem planını benimsemiştir. Türkiye Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlanan eylem planında 9 kategori altında 32 hedef ve 81 eylem yer almaktadır. Bu eylem planında, Türkiye'nin Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın öngördüğü kapsamlı değişikliklere uyumunu sağlamayı ve Türkiye'yi kapsayıcı küresel ekonominin yanı sıra sürdürülebilir ve kaynak verimli bir hale getirmeyi amaçlanmaktadır. Türkiye, küresel tedarik zincirlerine sağladığı entegrasyonu güçlendirmek ve yeşil yatırımları Türkiye'ye çekmek için Eylem Planı'nın önemini vurgulamaktadır. Eylem planı, sınır karbon düzenlemeleri, yeşil ve döngüsel ekonomi, yeşil finans, temiz, uygun fiyatlı ve güvenli enerji arzı, sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir akıllı ulaşım, iklim değişikliğiyle mücadele, diplomasi ve Avrupa Yeşil Mutabakatı bilgileri farkındalık yaratma faaliyetleri gibi bir dizi önlemi içermektedir.
AB ile ekonomik ve ticari faaliyetler, Avrupa Yeşil Mutabakatı'nda belirtildiği gibi, karbon emisyonlarının Avrupa'ya sızmasının sınırlandırılmasına ilişkin düzenlemelere tabidir. Karbon Sınırı Ayarlama Mekanizması (CBAM), Avrupa Birliği tarafından ithal edilen karbon yoğun ürünler için önerilen bir karbon tarifesidir. Şu anda Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın bir parçası olarak yasalaştırılmakta olup, 2023'te başlayacak raporlamayla birlikte 2026'da yürürlüğe girmesi planlanmıştır. Bu bağlamda Türkiyede konvansiyonel üretim sistemlerindeki endüstrilerin etkilenebileceği tahmin edilmektedir. Örneğin, kimyasal ürünler farmasötik ürünler, rafine petrol ürünleri, ana metaller, bilgisayar elektronik optik ürünler, elektrikli ekipman ve motorlu taşıtlar üretim sektörleri yüksek karbon emisyonu ile ilişkilendirildiğden ihracat pazarında olumsuz etkilenmesi muhtemeldir. Yeşil Mutabakatı’nın en önemli amacı, CO2'ye bir fiyat belirleyerek CO2 emisyonlarını pahalı hale getiren bir emisyon ticareti planıdır. Çünkü bu plan, endüstriyi ve tüketicileri daha yeşil üretime yönelmeye yönlendirmektedir. Ayrıca, yeşil veya sürdürülebilir faaliyetlere sahip şirketlerin yabancı yatırımcılardan yatırım fonları alması muhtemel olduğundan, karbon yoğun faaliyetlere sahip şirketler bankalardan ve yatırımcılardan yatırım fonu temin etmekte zorlanmaları beklenmektedir. Dolayısıyla bu endüstriler, AB ülkeleriyle pazar tedarik zincirini sürdürmek için Yeşil Dönüşüm'ü şirket stratejilerine ve risk yönetimine şimdiden entegre ederek üretim sistemlerini karbon emisyonunu sınırlayacak şekilde ayarlamak zorunda kalacaktır veya ihraç ettikleri ürünler için düzenlemelere göre karbon vergisini ödemek zorunda kalacaklardır.
Genel olarak, Türkiye'nin yayınladığı Yeşil Mutabakatı eylem planı, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın bir parçası olma yolunda önemli bir adım olarak görülmektedir. Ayrıca, AB ile Türkiye arasında aynı hedeflere doğru çalışmak için işbirliği yaratabilmektedir. Bu işbirliği, Türkiye'yi iklim stratejisinde de aynı yola sokacak ve Türkiye ile AB arasındaki karşılıklı ilişkileri önemli ölçüde geliştirecektir.