KIRMIZIÖRÜMCEKLERİN TANIMI, ZARAR ŞEKİLLERİ, TÜRLERİ VE MÜCADELE YÖNTEMLERİ

Tarimsal Zararlilar
  1. KIRMIZIÖRÜMCEKLER HAKKINDA GENEL BİLGİ

Tarımsal alanlarda geniş yayılım gösteren kırmızıörümcekler, meyve bahçeleri, süs bitkileri, sera alanları ve açık alanda yetiştiriciliği yapılan bitkilerde önemli ürün kaybına neden olan bir zararlıdır.

Kırmızıörümcekler çoğunlukla yaprakta beslense de, bitkinin çiçek, tomurcuk, sürgün, meyve gibi diğer kısımlarında da beslenerek zarara neden olurlar. Kırmızıörümcekler bitki özsuyunu emerek yapraklarda sararma, kuruma ve dökülmeyle doğrudan zarar yaparlarken, fotosentezin azalması ve virüs hastalıklarının vektörü olmasıyla da zarar meydana getirmektedirler. Kırmızıörümceklerin bitkinin özsuyunu emerek beslenmesiyle bitkide başlangıçta çok küçük ve açık renkli lekeler oluşur. Zamanla bu lekeler geniş ve grimsi-gümüş lekelere dönüşmektedir. Genel olarak zararlı yoğunluğuna göre kültür bitkisinde sarımsıdan bronz renge kadar değişen belirtiler ile yapraklarda bükülme ve kıvrılmalar görülmektedir. Bazı durumlarda yapraklarda yanıklık ve dökülme meydana gelebilmektedir. 

 

 

Zararlının meyvelerde beslenmesi sonucunda ise soluk, sarı ve kahverengi lekeler oluşmaktadır. Meyveler küçük kalır, kalitesi düşer ve ileri aşamalarda ise meyve dökülmeleri meydana gelir. Bazı türlerin belirtileri arasında yaprak galleri, tomurcuk ve çiçek deformasyonları, tomurcuk şişmesi, gövde ve sürgün urları, meyve ve yaprakta pas rengi lekeler ve urlar gözlenmektedir.

Kırmızıörümceklerin biyolojik dönemleri, alt gruplara göre farklılıklar gösterse de, büyük çoğunluğunda yumurtadan çıkan birey üç çift bacaklı olup bu döneme nimf denilmektedir. Bireyler sırasıyla protonimf, deutonimf ve ergin olmak üzere üç dönem geçirirler ve bu dönemlerde bireyler dört çift bacaklıdır.

 

orumcek

 

Kırmızıörümcekler tüm biyolojik dönemlerini aynı konukçu bitki üzerinde geçirebilmektedir. Bir dişi birey çoğunlukla uygun koşullarda yüzlerce yumurta bırakabilir ve kısa sürede pek çok döl verebilir. Kırmızıörümcekler yüksek üreme oranına sahip olmaları nedeniyle, uygun konukçu bitki ve iklim koşullarında populasyon yoğunluğunu hızla artırabilmektedirler. Döl sürelerinin kısa olması ve çok sayıda döl vermeleri nedeniyle daha geniş alanlara yayılmakta, yüksek yoğunluğa ulaşarak önemli ekonomik kayıplara neden olarak zararlarını arttırmaktadırlar. Bu durumdan dolayı bu zararlı ile mücadele oldukça zor olabilmektedir.

  1. BAZI ÖNEMLİ KIRMIZIÖRÜMCEK TÜRLERİ

Dünya genelinde 30.000 üzerinde kırmızıörümcek türü tanımlanmıştır. Kırmızıörümcek türleri ülkemizdeki önemli kültür bitkisi varlığına göre ciddi değişiklik göstermektedir. Ülkemizde farklı kültür bitkilerinde zararlı olan önemli kırmızıörümcek türleri şunlardır:

İki noktalı kırmızıörümcek (Tetranychus urticae Koch)

Tanımı: Erginlerin rengi genel olarak yeşilimsi sarı veya kahverengimsi yeşildir ancak kışlayan ergin dişilerin rengi ise portakal rengi veya kiremit kırmızısıdır. Vücudun iki tarafında siyah büyük birer leke bulunur. Dişilerin vücudu ovaldir, erkekler dişiden daha küçük ve hareketli olup, karın kısmı, geriye doğru sivrilir. Kışı geçirecek dişiler portakal veya kiremit rengini alır. Yumurtaları yuvarlak beyazımsı, şeffaftır ve açılmaya yakın parlak sarı-yeşil bir renk almaktadır. Yumurtadan yeni çıkan birey renksizdir ve üzerinde leke bulunmaz. Beslenmeye başladıktan sonra sırtının sağ ve solunda siyah lekeler belirmektedir.

 

orumcek3

 

Biyolojisi: İkinoktalı kırmızıörümcek, kışı döllenmiş dişi olarak gövdelerde, ağaç kabuklarının altında, ağaçların çatlak ve yarıklarında, dökülmüş yaprak ve kabuk parçalarında ve yabancıotlarda uyuşuk halde geçirir. Erginler, mart ayının ilk haftasından itibaren kışlama yerlerinden çıkmaya başlarlar. 

Yaprakta çok yoğun ağ örer, bir yaprak üzerinde zararlının tüm biyolojik dönemlerini bir arada görmek mümkündür. Dişiler beslendikleri yaprakların alt yüzüne tek tek olmak üzere 100-200 yumurta bırakır. Yılda 10-21 döl verir.

Konukçuları: Başta domates, patlıcan, fasulye ve hıyar olmak üzere sebzeler, meyveler, endüstri ve süs bitkileri yanında yabancı otlar da dahil 1200’den fazla konukçusu bulunmaktadır.

Zarar Şekli: Bitki özsuyunu emerek klorofil ve pigmentleri parçalamakta, bunun sonucunda yapraklarda sararma, kuruma ve dökülmeyle doğrudan zarar yaparken, fotosentezin azalması ve virus hastalıklarını taşımaları ile de dolaylı zarar meydana getirmektedirler. Birey sayısı arttıkça yaprak sapı ve ince dallar arasında ağ oluştururlar. Verim %40-60 oranında düşer ve popülasyonun çok yüksek olduğu durumlarda ise tamamen ürün kaybı meydana gelmektedir.

 

 

Mücadelesi: Bitki artıkları toplanarak bahçeden uzaklaştırılmalı ve yabancıotlarla mücadele edilmelidir. Dekar başına küçük yapraklı sebzelerde 20 adet yaprak incelenir ve yaprak başına 3 adet, büyük yapraklı sebzelerde ise 10 adet bitki incelenir ve yaprak başına 5 adet canlı kırmızıörümcek bulunduğunda ilaçlama yapılır. Meyve ağaçlarında ise 10 ağaçta100 yaprakta sayım yapılmalı ve yaprak başına ortalama 8-10 adetin üzerinde kırmızıörümcek bireyinin bulunması durumunda uygulama yapılmalıdır. Mücadelede Bakanlıkça önerilen ruhsatlı akarisit ve insektisit-akarisitler kullanılmalıdır.

Çözümlerimiz

 

 

Turunçgil kırmızıörümceği (Panonychus citri)

Tanımı: Ergin dişiler 0,3-0,5 mm boyunda oval şekilli olup, genellikle kırmızı kadife veya morumsu koyu kırmızı renktedir. Sırt kıllarının çıktığı yer vücut rengi ile aynı olup, çıkan kıllar kırmızı renklidir.

Yumurtaları Avrupa kırmızıörümceği’ne benzer, açık kırmızı renkte, soğan şeklinde olup, ucunda sap kısmı vardır. Sap sonunda da çadırı andıran iplikçikler bulunmaktadır.

 

 

 

Biyolojisi: Kışı ergin veya yumurta döneminde geçirirler. İklim koşulları uygun olduğu zaman tüm yıl boyunca üremeye devam edebilirler. Ergin dişiler yumurtalarını yaprak, meyve ve sürgünlere bırakılar ve üç gömlek değiştirdikten sonra ergin olurlar. Bir dişi ömrü boyunca 25-67 adet yumurta bırakır. Yılda 12-15 döl verir. Popülasyonları ilkbahar ve sonbaharda yüksek yoğunluğa ulaşmaktadır. 

Konukçuları: Başlıca konukçuları geniş yapraklı, yaprağını dökmeyen ağaçlardır. Konukçuları arasında badem, armut gibi bazı kültür bitkileri olsa da en çok turunçgilleri tercih etmektedir. Genellikle limonu tercih etseler de doğal dengesi bozulmuş bahçelerde tüm turunçgil türlerinde büyük zarar yapabilmektedir.

Zarar Şekli: Bireylerin yaprak ve meyvelerde beslenmesi sonucunda, emgi yerlerinde soluk sarı grimsi veya gümüşi lekeler meydana getirirler. Bu yapraklar solarak kurur, dökülür ve sürgünler ölür. Yoğun bulaşık ağaçlarda meyvelerin küçük kalmasına, meyve ve yaprak dökümüne neden olurlar. Bireyler yaşlı yapraklardan genç ve taze yapraklara doğru göç ederler. Hastalık nedeniyle zayıflamış ağaçlarda düşük kırmızıörümcek popülasyonu bile ciddi zarara neden olabilir. Ağ örmezler, sadece yumurtaları ince ağlarla yaprağa tuttururlar.

Mücadelesi: Turunçgil bahçelerinin temiz ve bakımlı olmasına özen gösterilmelidir. Budama ağaçların hava almasını sağlayacak şekilde yapılmalıdır. Şubat-mart aylarında yaprakların alt ve üst yüzlerindeki hareketli bireyler sayılır. 10 yaprakta ortalama 4-9 arasında birey varsa yazlık yağlarla ilaçlama yapılmalı, 10 bireyden daha fazla ise ruhsatlı akarisitlerden birisi kullanılmalıdır. İlaçlamaya zararlı taze sürgünlere geçmeden önce yani çiçeklenmeden önceki devrede başlanmalıdır.

Çözümümüz

 

Avrupa kırmızıörümceği (Panonychus ulmi Koch)

Tanımı: Ergin dişiler kiremit kırmızı renkte iken, erkekler daha açık renkli ve küçüktür. Sırt kıllarının çıktığı yer beyaz daire şeklinde olup bombelidir ve çıkan kıllar beyaz renklidir. Boyları yaklaşık 0,3-0,4 mm’dir. Yumurtaları parlak kırmızı renkte olup, üzerinde küçük bir sap taşırlar.

 

 

Biyolojisi: Kışı döllenmemiş yumurta halinde ağaçların dal ve sürgünlerinde özellikle gözlere yakın yerlerde geçirir. Nisan başından itibaren yumurtadan çıkan bireyler taze sürgün ve yapraklarda beslenir ve üç gömlek değiştirdikten sonra ergin olurlar. Ergin dişiler, mayıs ayından itibaren yumurtalarını yaprak altlarına bırakır. Bir dişi 52-90 arasında yumurta bırakmaktadır. Yılda 8-9 döl verir.

Konukçuları: Başlıca konukçuları elma, armut, vişne, kiraz, şeftali, erik, fındık ve bağ gibi meyve ağaçları, bazı orman ağaçları ve süs bitkileridir.

Zarar Şekli: Larvaların çiçeklerin çanak yapraklarını ve buketlerdeki taze yapraklarda beslenmeleri sonucunda bahçede yanık gibi bir görünüm oluşmaktadır. Yapraklarda emgi yerlerinde ilk grimsi lekeler oluşmakta, sonrada bu lekeler bronzlaşarak kurumaktadır. Şiddetli zarara uğrayan meyve ağaçlarında yapraklar gümüşi bir renk alır, meyve gözleri iyi gelişemez ve bu nedenle pişkin gözler az olur. Sürgünler de yeterince pişkinleşmediğinden kış donlarından zarar görür. Ürün ise yıldan yıla düşmektedir. Ağ oluşturmazlar.

Mücadelesi: Meyve ağaçlarında 10 ağaçta 100 yaprakta sayım yapılmalı ve yaprak başına ortalama 8-10 adetin üzerinde kırmızıörümcek bireyinin bulunması durumunda bitki koruma ürünü uygulaması yapılmalıdır. Mücadelede Bakanlıkça önerilen ruhsatlı bitki koruma ürünleri kullanılmalıdır. Uygulamada sürgün ve yaprakların alt yüzeyinin iyice ilaçlanmasına özen gösterilmelidir. 

Çözümümüz