Toprağa Uygulanan Herbisitlerde Başarıyı Arttırıcı Faktörler

Tarimsal Hastaliklar

Toprağa uygulanan herbisitler yabancı otlar çimlenmeden önce toprağa uygulanmakta olup, ekim öncesi (presowing) ve çıkış öncesi (pre-emergence) olarak adlandırılan herbisitlerdir. Toprak herbisitleri pek çok kültür bitkisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunun en önemli nedeni henüz ekim ya da çıkış yapılmadan çıkacak olan yabancı ot problemlerinin önüne geçilebilmesidir. Yabancı ot çimlendikten sonra etkili maddeye temas ederek bitkinin büyümesine engel olarak yabancı otları öldürmektedir. Başarıya ulaşmayan herbisit uygulamaları yakından incelendiğinde şikâyetlerin büyük bir çoğunluğunun toprak herbisitleri olarak nitelendirilen herbisitlerden oluştuğu görülmektedir. Direk bitkiye uygulanan herbisitlerde etkili madde ile yabancı ot arasında direkt temas vardır. Yani hedef çimlenmiş yabancı ottur ve uygulamada etkili madde bitki üzerine düşmektedir. Fakat toprağa uygulanan herbisitlerde durum biraz daha farklıdır. Çünkü toprak herbisitlerinde hedef çimlenecek olan yabancı otlardır. Çimlenme periyodunun uzun süre alması ve yabancı ot tohumlarının toprak tabakasının değişik derinliklerinde bulunması herbisit moleküllerinin hedefe ulaşmasını güçleştirmektedir. Toprağa uygulanan herbisitlerin aktivitesi ve toprakta kalıcılık süresi üzerine ise herbisitin kimyasal yapısı, toprak faktörleri, topraktaki bitki türleri ve yoğunlukları, iklim faktörleri etkilemektedir.

 

Herbisitlerin toprakta yıkanmasını ve diffüzyonunu sağlayan en önemli etken, herbisitlerin toprak zerreleri tarafından tutunması yani adsorbsiyonudur. Adsorbsiyonun şiddeti adsorbe eden ve edilenlere bağlı olarak değişmektedir. Burada adsorbe eden toprak kolloidleri (0,001-1 mm çapında), edilen ise herbisit molekülleridir. Toprak kolloidleri ne kadar küçükse yüzeyleri o denli fazladır. Buna bağlı olarak adsorbe edilen herbisit molekülü miktarı fazla olmaktadır. Toprak kolloidleri kil ve humustan ibarettir. Burada kil kolloidleri negatif yüklü bir asit köküne benzemektedir. Negatif yüklü toprak kolloidi kendisine pozitif iyonları çekmektedir. Bitkiler genellikle toprak kolloidleri tarafından adsorbe edilmiş herbisitleri alamamaktadır. Ancak toprak kolloidleri arasında su içerisinde serbest halde bulunan herbisit iyonları bitkiler tarafından alınabilmektedir. Toprağın adsorbsiyon kapasitesi, içerdiği inorganik ve organik kolloidlere bağlıdır. İnorganik kolloidler killerdir. Killer kaolinit ve montmorillonit olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Kaolinit killer, sonbaharda fazla yağış alan, sıcaklığı normalin üstünde olan bölgelerde yaygındır. Bir başka ifadeyle tropik bölgelerin toprakları genellikle kaolinit yapıdadır. Montmorillonit killer kaolinit'lerin aksine sonbaharda orta derecede yağış alan ve sıcaklığı nispeten düşük olan yerlerde yaygındır. Montmorillonit killerin herbisitleri adsorbe etme kapasitesi kaolinitler'den 3-5 defa fazladır. O halde montmorillonit topraklara uygulanan herbisit dozlarının kaolinit'e oranla daha fazla olması gerekir. Organik kolloitler toprağın humusunu ifade etmektedir. Bunlar çok yüksek adsorbsiyon kapasitesine sahiptir. Yapılan çalışmalar organik kolloidlerin herbisitleri adsorbe etme kapasitesi, montmorillonit'lere göre 4 misli, kaolinitlere nazaran 20 misli daha fazla olduğunu göstermiştir. Kumlu ve tınlı topraklarda adsorbsiyon kapasitesi düşüktür. Bu tip topraklarda herbisit dozları nispeten düşük tutulmalıdır. Diğer taraftan toprağın adsorbsiyon kapasitesi üzerine toprağın pH'sı, tekstürü ve strüktürü etkili olmaktadır.

Toprağın adsorbsiyon kapasitesi üzerine ayrıca herbisitin kimyasal yapısı da etki etmektedir. Bazı aktif maddeler toprak kolloidleri tarafından çok az adsorbe edildiği halde, bazı aktif maddeler daha fazla adsorbe olmaktadır.

Toprağa uygulanan herbisitler belirli basınç altında buharlaşırlar. Bazılarının buharlaşması çabuk olduğu için uygulamadan hemen sonra üzerleri örtülerek veya yüzlek toprak işlemesi yapılarak (5-7 cm) buharlaşmalan önlenebilir. Ayrıca herbisitlerin topraktan buharlaşarak kaybolması topraktaki neme bağlı olarak değişmektedir.

Topraktaki Organik Maddenin Etkisi; Herbisitlerin toprakta parçalanma süresi topraktaki organik madde miktarına bağlı olarak değişmektedir. Toprak ne kadar organik maddece zenginse o kadar fazla ve sağlıklı mikroorganizma içerir. Bunun sonucu olarak da herbisitler söz konusu mikroorganizmalar tarafından daha kolay parçalanırlar.

Herbisitlerin bazıları ışıkta parçalanmaktadır. Bu parçalanma herbisit moleküllerinin ışık enerjisini aborbe etmesiyle elektronların ve kimyasal bağların kopması sonucunda olmaktadır. Birçok herbisitte parçalanma, 150-400 nm dalga boylu ultraviyole ışın bölgesindeki radyasyon absorbsiyonu ile olmaktadır.

Özet olarak; “Toprağa Uygulanan Herbisitlerde Başarıyı Arttırıcı Faktörler” bunun tek bir reçetesi yoktur. Öncelikle kullanılan herbisitin kimyasal yapısı ve özelliklerini iyi bilerek hareket edilmesi gerekir. Genel olarak toprak herbisitlerinin; optimum etkisinin başlangıçta kuru toprağa uygulanıp kısa bir süre sonra sulama yapıldığında elde edildiği belirtilmiştir. Uygulamalar UV ışınlarının yoğun olduğu 10:00-16:00 saatleri arası yapılmamalı. Toprak faktörleri (toprak yapısı, organik madde miktarı, toprak PH’sı, mikroorganizmalar, toprak sıcaklığı ve toprak nemi), topraktaki yabancı ot türleri ve yoğunlukları bilinerek aktif madde ve doz seçimi yapılmalıdır.

Syngenta toprak herbisitleri konusunda oldukça geniş olan ürün yelpazesi ile, üreticilerimizin yaşadığı yabancı ot problemlerinin çözmünde her zaman yardımcı olmaya çalışmaktadır. Üreticilerimizin karşı karşıya kaldığı   yabancı ot problemlerinde  her zaman yenilikçi çözüm sunmaya devam etmektedir.

 

 

 

Kaynakça

Özbay, 2014. Uygulama Sirasindaki Toprak Neminin Ve Uygulamadan Sonra Yapilan Farkli Sulama Zamanlarinin; Toprak Herbisitlerinin Performansına Olan Etkisinin Belirlenmesi.

Anonim,2021. https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/30924/mod_resource/content/1/YABANCI%20OTLARLA%20M%C3%9CCADELE%20Y%C3%96NTEMLER%C4%B04.pdf

Yazar

Halil Hikmet KURU
perm_identity
Ziraat Mühendisi